üniversite kursu ankara






başında beklemek deyimi


(bir şeyin) (1) (hasta vb. için) yanında durup gözetmek, bekçilik etmek, hizmetine koşmak. (2) (bir işin) iyi yapılmasını sağlamak için yapılırken orada bulunup denetlemek.









Son Sorgulanan Deyimler

Deyim

Anlamı

(bir şeyin) (1) (hasta vb. için) yanında durup gözetmek, bekçilik etmek, hizmetine koşmak. (2) (bir işin) iyi yapılmasını sağlamak için yapılırken orada bulunup denetlemek.

argo çok tehlikeli işler yapmak.

al. gençliğinin verdiği canlılıkla aşırı davranışlarda bulunmak, çılgınlıklar yapmak. örnek: Bizim oğlanın baharı başına vurdu yine.

bir şeyi, yeniden yeniden söylemekten usanmak, bir şeyi pek çok söylemiş olmak. örnek: "Çalış, vakit geliyor" demekten dilimde tüy bitti.

argo gizlice gözetlemek, sezdirmeden, belli etmeden bakmak, dikizlemek.

(1) uğraşa didişe, çekişe çekişe. (2) aralarındaki senlibenli dostluğu sürdürerek.

argo kumarda hile yapmak.

Hepimiz Allah kuluyuz. İslâm dinine göre, insanların yani Allah kullarının birbirleri üzerindeki maddi ve manevi olmak üzere tüm hakları ya da alacak verecekleri, kul hakkıdır.

İslam Ansiklopedisi'nde kul hakkı şöyle tanımlamış: Kul hakları genellikle insanların canları, bedenleri, ırz ve namusları, mânevî şahsiyetleri, makam ve mevkileri, dinî inanç ve yaşayışları gibi konulardaki kişilik haklarıyla mallarına ve aile fertlerine ilişkin haklarından oluşmaktadır.

İslam Dininde affedilmeyen günahların başında gelir kul hakkı yemek.

Alışveriş esnasında tartıda yapılan hile, müşterinin hakkını yemek, kısacası kul hakkı yemektir.
Arkadaşınızdan aldığınız 100 TL borç maddi kul hakkıdır ve bu borcu ödememek kul hakkı yemektir.
Gıybet ya da dedikodu, iftira ise manevi kul haklarına verilebilecek örneklerdir.

Örnek :

Öte tarafa kul hakkıyla gitmem inşallah.
Sakın kul hakkı yeme çünkü Allah kul hakkı yiyenleri affetmez.

Resimde kul hakkı yememek için tartıda kese kağıdının ağırlığına dahi dikkat eden bir esnaf amcamızı görüyorsunuz.

çok yüksek bir sesle bağırmak. örnek: Adam, bir yandan koşuyor, bir yandan bas bas bağırıyordu.

bir kez. örnek: Bir yol bu iş başlasa, ardı gelir.

(1) gücünün yettiğini yapmak, buna büyük çaba göstermek, örnek: Kusura bakma, ben elimden geleni yaptım ama olmadı. (2) yapabileceği her şeyi, her kötülüğü yapmak, örnek: Elinden geleni yaptı ama onu yıkmayı başaramadı.

bir türlü sonu gelmemek, harcandığı halde eksilmemek, sürüp gitmek, örnek: Adamın parası bitmek tükenmek bilmiyordu.

Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024

Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.
anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.